Bir Başkadır, Sıkıcı Bir Netflix Dizisi
- dilaraduzenli
- 19 Kas 2020
- 2 dakikada okunur

Tesadüfler, tesadüfler, tesadüfler.. bir psikolog olan Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastalarının hikayelerini anlattığı kitaplardan uyarlanan dizilerin reytingleri baya yüksek olacak ki, Netflix’in Bir Başkadır adlı dizisi de psikologlar eşliğinde geçen bir dizi. Dizinin yorumlarında da gördüğüm kadarıyla farklı statü, yaşam tarzlarına sahip birbirinden farklı karakterlerin yaşamlarını anlatan bir dizi bu Bir Başkadır.
Baya bir izlendiği, hatta arkadaşlarımdan da öneri olarak aldığım için vizelerim biter bitmez başladım diziye. Bir sezon, sekiz bölümlük bir dizi. Öykü Karayel başrolde, ki hiç beklemediğim bir oyunculuk sergilemiş bence. Ülkemiz oyuncularının yapmacıklığından şikayet ederim genellikle ama dizinin en övülesi yanı oyuncuların çok iyi iş çıkardığı. Sadece Öykü Karayel değil dizideki birkaç oyuncu hariç bence herkes çok güzel canlandırmış karakterlerini. Ayrıca dizide gerçeklik çoğu zaman güzel yansıtılmış. Tesadüfler hariç dizi olayları bana şuralar uyuşmuyor, bu ne saçmalık dedirtmedi.
İyi bir iki noktayı söyledikten sonra başlayayım kötülemeye. Dizi o kadar övülmeyi hakkediyor mu diye sorarsam kendime, bence hak etmiyor. Psikologların bu diziden yakındığını okumuştum başlamadan önce, ki çok da haklılar gibi geldi bana. Meryem bir psikolog olan Peri’yle, haftalık seansını gerçekleştirdikten sonra, Peri başka bir psikolog olan Gülbin’e gidip Meryem’i, daha da kötüsü Meryem’in anlattıklarını anlatıyor. Gülbin’de gidip bunları takıldığı başka birine anlatıyor. Psikologlar gidip hastalarını arkadaşlarıyla ya da başkalarıyla çekiştirmezler yazmıştı birisi ki umarım öyledir. Gizliliğin önemli olduğunu düşündüğüm bu meslekte özelimi açtığım kişinin benim anlattıklarımı başkalarına anlattığını düşündüğümde psikoloğa gitmekten vazgeçerdim bu diziyi izledikten sonra ben mesela.
Hoşuma gitmeyen başka bir nokta ise tesadüfler zinciri. Sürekli o onun busu, bu bunun şusu diyerek herkes herkese bağlandırılmaya mı çalışılmış yoksa hepimiz Adem’den geldik bir yerlerde birbirimizle bağlantılıyız mı denmek istenmiş anlayamadım. Gerçekliğini sevdiğim dizi, tesadüfler ardı arkası gelmeksizin devam edince gerçeklikten de bir yerde koptum tabi. Hikayede biraz bu bağlantılar üzerinde kurulmuş gibi gelince bana, dizi gözümden biraz daha düştü doğal olarak.
Hadi bu iki olumsuz noktaya geçeyim bir de önü arkası açıklanmayan hikayeler, yarım bırakılmış hayat öyküleri ve karakterler var. Dizide birçok kişi görüyoruz, bir çok kişi sağlam bir hikayesi var işte şimdi beni çekecek hikayenin içine dediğimde sessiz geçen sahneler sonucunda bir yere bağlanmadan öylece bırakılıyor. Dizinin ikinci sezonu gelecek, orada gösterilecek dense neyse ama daha belli bile değil ikinci sezonun çekilip çekilmeyeceği. (ki çekilse dönüp bakmam). Baş karakterimiz Meryem’in bile hikayesini tam anlayamadım ben bari onu bir açıklasaydınız diye sitem ettim diziyi bitirince…
Yine de dizide toplumun farklı kesimlerinden, farklı etnik kökenlere, farklı inanç ve düşüncelere sahip kişileri bir arada görmek biraz umutlandırdı beni. Sürekli televizyonlarda yayınlanan ve ülkenin çok az bir kesimini oluşturan zenginlerin hikayelerini ve fakir kadın zengin erkek aşk hikayelerini bir kenara bırakıp farklı bir yapım izlemek güzeldi, e tabi asıl eleştirmenlerin de söylediği gibi önümüzde alınacak daha çok yol var bence de:)
Dakikalarca süren sessizlikleri, yarım kalan hikayeleri, saçma sapan tesadüfleri ile dizi bence zaman kaybıydı. Tabi ki herkesin her olaydan, eserden, gördüğünden çıkardıkları farklıdır ama bu diziyi ne birine öneririm ne de bir daha görmek isterim… Türkiye televizyonlarında daha kaliteli yapımlar görmek umuduyla, sağlıcakla kalınn 😊
Comments