top of page

Aphra Behn-Herkes Bu Kadını Tanısın!- Oroonoko



İngiliz edebiyatında yazdıklarıyla para kazanan ilk kadın, Aphra Behn. Bir çoğumuz tanımasada, kadınların edebiyattaki rollerinde öncülük etmiş olan başarılı kadın yazarlardan biridir. Virginia Woolf gibi 20. yy feminist kadın yazarların kendisinden eserlerinde bahsetmesiyle adı anılmaya başlanan Aphra Behn, aynı zamanda bir casustu. 17. yy’ın sonlarına doğru yaşamış ve şiirlerini, romanlarını, oyunlarını başarılı bir şekilde yazarak bu eserlerinden para kazanmaya başlamıştır.


Aphra behn aynı zamanda, kadın cinselliğiyle ilgili konuları da kaleme aldığı için döneminin koşulları ve toplumun kadına bakış açısı da göz önüne alındığında devrim niteliğinde yazılar yazmıştır desek yanlış olmaz herhalde. En çok tanınan bilinen eserlerinden biri olan ‘Oroonoko’ yada ‘Asil Köle’ kısa hikayesi ise siyahi bir prensin yaşadıklarını anlatan bir trajedi desek doğru olur. Bu kısa hikaye bana kalırsa uzun bir romana konu olabilecek yoğunlukta bir hikaye. Siyahi, asil ve bir prens olan kahramanımız Oronooko’nun kandırılarak başka ülkelere köle olarak satılmasını ve yaşadığı aşkı anlatan bir hikaye okuyoruz kitap boyunca. ‘Oronooko’ ırkçılık ve sömürü, yani insan konusu üzerinde de bence çok güzel yerlere değinilmiş bir eser.


O dönemde siyahilerin yaşadığı ayrımcılık ve eziyetler konusunda, içimi daraltacak derecede bir anlatım yapmış Aphra Behn. Bunları Oroonoko aracılığıyla çokta güzel eleştirmiş bence. Siyahilerin, siyahi olmayanlar gibi düşünemeyeceğini ve olamayacağını düşünen beyaz kesime karşı öyle güzel karaktere sahip birini tanıtmış ki bize, kitapta “Konuşurken dinleyenler, ince zekanın beyaz insana has, özellikle de Hristiyan alemiyle sınırlı olduğuna dair inançlarının hata olduğunu ikna olurlardı.” diyor Oroonoko için. Soylu bir aileden geliyor olsa da bir köle olarak kaçırılıp satılan Oronooko ise “İnsanları cesur yada iyi yapan unvan değildir. Cesareti ve cömertliği bahşeden sülale değildir.” diyerek insanın iyi ve güzel yanlarının yada kötü yanlarının ne aileyle ne de ten rengiyle bir alakası olmadığını söylemiş, 17.yy’dan 21. yy’a ders olabilecek bir konuya değinmiştir.


Kendisini hiçbir dine bağlamayan Oroonoko'nun, tanıştığı Hristiyan kişilerin kendilerini kandırdıklarını, ki burada sömürgeci İngiliz kuvvetlerinden bahsetmekteydi, yalanlar söylediklerini bu yüzden de inandıkları dinin kendilerini daha iyi birer insan yapmadıklarını görerek dinlere inanmamayı tercih ettiğini anlıyoruz kitapta. Kitabın bir yerinde Aphra Behn Oroonoko’nun “Onurlu insanlarla iş yaparken nasıl davranacağını biliyordu, fakat insanın onlarla (Hristiyanlarla) iken sonsuza dek uyanık olması gerekiyordu. Elde silah olmadan Hristiyanlarla asla yenilmez ve içilmezdi. Ve canını seven tek bir sözlerine bile inanmamalıydı.” diye düşündüğünü söylemektedir. Karakteri bozuk insanların yaptıklarının nedenlerini dinlere bağlamak ne kadar mantıklı gelmese de bana, Oronooko’nun kitapta Hristiyan olan kişilerin sürekli kandırmacalarına maruz kalmasından ve acı çekmesinden sonra böyle bir şey söylemiş olmasını da göz önünde bulundurmak gerek tabii.


Aphra Behn, günümüzde feminist edebiyatında her ne kadar önemli olsa ve kadınların edebiyatta yerlerini almasında büyük bir yeri olsa da kitaptaki kadınları aşağılayıcı yerleri belirtip üzüldüğümü belirtmeden geçemedim. Kitabın başında kralın yüz küsur karısının olmasına mı laf edeyim, Oroonoko’nun saygıdeğer karısı Ionana’nın Oroonoko’dan bahsederken ‘efendi’ diye hitap etmesine mi yakınayım yoksa Aphra Behn’in Oroonoko’nun hikayesini kendisinin yazması konusunda, sırf kadın olduğu için, Oroonoko'nun ne kadar şanssız olduğunu düşünmesine mi yanayım bilemedim. Aphra Behn Oroonoko’nun hayatını yazmasıyla ilgili kitapta da “Onun talihsizliği dünyanın ücra bir yerine düşmüş olmasıydı, böylece anca benim gibi bir kadın kalemi ününü anmış oluyordu.” demiştir. Ah Aphra’cım sen nelerin önünü açtın farkında olmadan kendini böyle aşağılaman hiç doğru değil diye insanın yüzüne yüzüne söyleyesi geliyor tabi ama sırf kadın olduğu için ajanlık yaptığı süre boyunca topladığı bilgiler bile ciddiye alınmayan birine ne diyebiliriz ki.


Tam bir trajedi olan bu oyun tadındaki kısa hikayeyi, İngiliz edebiyatının ilk profesyonel kadın yazarından okumanın inanılmaz keyif verdiğine herkesi temin ederim. Bir günde okunabilecek kısa bir kitap olan ‘Oroonoko’ yada ‘Asil Köle’yi herkese de tavsiye ederim. İngiliz edebiyatında hak ettiği değeri göremeyen Aphra Behn gibi binlerce kadının gelip geçtiği şu dünyada, adı anılmayan ve alması gereken değeri alamayan tüm kadınlara sonsuz teşekkürler… Sağlıcakla kalın.

103 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page